Hangi Ürün Nerede?

     Kokulandırmada hangi ürünü nerede kullanabileceğiniz, alanın büyüklüğüne göre değişir, çünkü her ürünün farklı bir etki alanı vardır. Bu açıdan kokulandırma ve iklimlendirme birbirine çok benzer. Yelpaze, vantilatör ve klimanın farklı kullanım alanlarını buna örnek olarak gösterebiliriz. Klimayı büyük alanlarda kullanırken, daha küçük bir alan için vantilatörü tercih ederiz. Daha da ufak bir alanda vantilatör dahi rahatsızlık verebileceği için yelpazeyi tercih ederiz.

     Bu tariflerden hareketle, salon gibi büyük bir yerde koku makinesi, tuvalet gibi daha küçük bir alanda çubuklu koku veya önerdiğimiz "esansın farklı kullanım yöntemleriyle" daha uygun maliyetli ve pratik çözümler tercih edebilir, araba, tekne veya kıyafet dolabı gibi daha da ufak bir alanda ise tekstil kokusu kullanmanız doğru olacaktır. Özetle, mekânda kokulandırma ihtiyacı duyulan üç ana başlık vardır: küçük alanlar, büyük alanlar ve tekstil ürünleri (duvar kağıtları dahil).

     Ürün seçiminde, alan büyüklüğü kadar ortamdaki kokunun yoğunluğu da önemlidir. Yukarıdaki iklimlendirme örneğine devam edersek, İstanbul ve Antalya’da birbirinin aynı iki küçük salon hayal edelim. Mayıs ayında İstanbul’da bir vantilatör işinizi görebilecekken, Antalya’da sıcaklık çok yüksek olacağından metreküpü aynı olduğu halde vantilatör yerine klima kullanmayı tercih edersiniz. Kokulandırmada da benzer bir durum söz konusudur. Birinde koku sorunu yaşanmazken, diğerinde sigara kokusu varsa; alan küçük dahi olsa, çubuklu koku yerine koku makinesi kullanmalısınız. 

     Kokulandırmada doğru ürün seçimi, memnuniyeti muazzam ölçüde etkiler. Doğru kullanımdan kastımız etki ve maliyettir. Örneğin, ufak bir koku kesesi koku makinesine göre çok daha uygun fiyatlı gibi görünse de salonda etkili olabilmesi için çok sayıda kullanmanız gerekeceğinden daha pahalıya mal olur. Bu durumu iklimlendirmeye benzetirsek, salonu yelpaze ile serinletebilmek için gereken yelpaze sayısı ve işçi sayısını göz önüne almalısınız, bu yüzden klima kullanmak daha verimli ve pratiktir. Veya ceketinize sinmiş sigara kokusunu yok edebilecek tekstil kokusunu, mutfaktaki balık kokusu için koku makinesi yerine kullanmanız; diş macunundan, deodorant etkisi beklemenize benzetilebilir.

     Ortam kokularının doğru konumlandırılması, basit gibi görünse de kritik bir konudur. Kokuların dışarıya kaçmaması için pencereden uzak yerlere yerleştirin. Böylece eşit şekilde ortama yayılıp daha uzun süre hissedilir. Kötü kokular yayan bir nesne veya bölüm varsa, ona yakın bir yer tercih edilmelidir. Fakat yükseğe yani tavana yakın koymayın. Müşteri veya misafirleri için koku makinenizi ofis veya kapıya daha yakın koyabilirsiniz; böylece daha içeriye girmeden kokunuzla etkilensinler.

     Bu noktada, ürünlerin kokusunun etki alanını, süresini ve yoğunluğunu nasıl hesaplayacağınızı öğrenmek isteyebilirsiniz. Ancak, bu soruya net bir cevap vermek çok zor. Kullanacağınız miktar, alanın hacmi, hava sıcaklığı ve sirkülasyonu, daha önceden sinmiş kokunun yoğunluğu, markanın kalitesi ve koku algı eşiğiniz gibi faktörler çok değişkendir. Bu nedenle, seçim sürecinde tercih ettiğiniz markanın size yardımcı olması önemlidir ve en doğru kararı deneyerek bulabilirsiniz. Ayrıca, ortam kokuları deodorant, parfüm veya diş macunu gibi sürekli kullanılmalıdır. Bu nedenle market sektöründe, temel veya dayanıklı değil “hızlı tüketim ürünleri” olarak adlandırılırlar.

      Evde işinize yarayacak birkaç öneriyle bu bölümü tamamlayalım. Temiz bir alanda ortam kokuları daha iyi hissedilir. Ortam kokusu kullanmadan önce ev tekstillerinin temizlenmesi ve ortamın iyice havalandırılması olumlu sonuçlar doğuracaktır. Bu, maliyetlerinizi de düşürür çünkü daha azı yeterli olur. Evcil hayvan besleyenler ev tekstillerinin temizliğine daha fazla özen göstermelidir. Dolap ve raflar düzenli olarak havalandırılmalı, seyahate çıkarken dolap kapakları açık bırakılmalıdır. Çöpler bekletilmeden atılmalıdır. Lavabo süzgeci ve tuvalet fanı temizlenmelidir. Giderden kötü koku geliyorsa tesisatçıyla görüşülmelidir, geçici çözüm olarak kırılmış buzlar gidere dökülebilir. Ortam kokuları buzdolabına konmadan, güneş ışığından ve sıcaktan uzak tutulmalıdır; tuvalet ve nemli ortamlarda saklanmamalıdır. Koruma koşulları, zeytinyağı muhafaza etmekle benzerdir.

      Konumuzla tam alakası olmasa da bazı kokuların hayvanlar üzerindeki etkileriyle ilgili kullanım alanlarını paylaşmak istiyoruz. Derleme bilgilerdir, geçerliliğini test edilmemiştir:

  •  Türk kahvesi yakıldığında, kokusunun arıları uzak tuttuğu söylenir. Teknelerde bu yöntem sıklıkla kullanılır. 

    Karınca ve hamam böceklerinin narenciye kokusundan rahatsız oldukları belirtilir. 

    Örümcekler ve benzeri bazı böcekler, çürük devekuşu yumurtası kokusundan kaçar. Eskiden camilere bu yüzden devekuşu yumurtası konulurmuş. 

    Sivrisineklerle baş etmek için sitronella (limon otu) kokusu önerilir. Yazın sitronella kokulu mumlar bu nedenle yakılırmış.

Kok!

Hangi Ürün Nerede?

     Kokulandırmada hangi ürünü nerede kullanabileceğiniz, alanın büyüklüğüne göre değişir, çünkü her ürünün farklı bir etki alanı vardır. Bu açıdan kokulandırma ve iklimlendirme birbirine çok benzer. Yelpaze, vantilatör ve klimanın farklı kullanım alanlarını buna örnek olarak gösterebiliriz. Klimayı büyük alanlarda kullanırken, daha küçük bir alan için vantilatörü tercih ederiz. Daha da ufak bir alanda vantilatör dahi rahatsızlık verebileceği için yelpazeyi tercih ederiz.

     Bu tariflerden hareketle, salon gibi büyük bir yerde koku makinesi, tuvalet gibi daha küçük bir alanda çubuklu koku veya önerdiğimiz "esansın farklı kullanım yöntemleriyle" daha uygun maliyetli ve pratik çözümler tercih edebilir, araba, tekne veya kıyafet dolabı gibi daha da ufak bir alanda ise tekstil kokusu kullanmanız doğru olacaktır. Özetle, mekânda kokulandırma ihtiyacı duyulan üç ana başlık vardır: küçük alanlar, büyük alanlar ve tekstil ürünleri (duvar kağıtları dahil).

     Ürün seçiminde, alan büyüklüğü kadar ortamdaki kokunun yoğunluğu da önemlidir. Yukarıdaki iklimlendirme örneğine devam edersek, İstanbul ve Antalya’da birbirinin aynı iki küçük salon hayal edelim. Mayıs ayında İstanbul’da bir vantilatör işinizi görebilecekken, Antalya’da sıcaklık çok yüksek olacağından metreküpü aynı olduğu halde vantilatör yerine klima kullanmayı tercih edersiniz. Kokulandırmada da benzer bir durum söz konusudur. Birinde koku sorunu yaşanmazken, diğerinde sigara kokusu varsa; alan küçük dahi olsa, çubuklu koku yerine koku makinesi kullanmalısınız. 

     Kokulandırmada doğru ürün seçimi, memnuniyeti muazzam ölçüde etkiler. Doğru kullanımdan kastımız etki ve maliyettir. Örneğin, ufak bir koku kesesi koku makinesine göre çok daha uygun fiyatlı gibi görünse de salonda etkili olabilmesi için çok sayıda kullanmanız gerekeceğinden daha pahalıya mal olur. Bu durumu iklimlendirmeye benzetirsek, salonu yelpaze ile serinletebilmek için gereken yelpaze sayısı ve işçi sayısını göz önüne almalısınız, bu yüzden klima kullanmak daha verimli ve pratiktir. Veya ceketinize sinmiş sigara kokusunu yok edebilecek tekstil kokusunu, mutfaktaki balık kokusu için koku makinesi yerine kullanmanız; diş macunundan, deodorant etkisi beklemenize benzetilebilir.

     Ortam kokularının doğru konumlandırılması, basit gibi görünse de kritik bir konudur. Kokuların dışarıya kaçmaması için pencereden uzak yerlere yerleştirin. Böylece eşit şekilde ortama yayılıp daha uzun süre hissedilir. Kötü kokular yayan bir nesne veya bölüm varsa, ona yakın bir yer tercih edilmelidir. Fakat yükseğe yani tavana yakın koymayın. Müşteri veya misafirleri için koku makinenizi ofis veya kapıya daha yakın koyabilirsiniz; böylece daha içeriye girmeden kokunuzla etkilensinler.

     Bu noktada, ürünlerin kokusunun etki alanını, süresini ve yoğunluğunu nasıl hesaplayacağınızı öğrenmek isteyebilirsiniz. Ancak, bu soruya net bir cevap vermek çok zor. Kullanacağınız miktar, alanın hacmi, hava sıcaklığı ve sirkülasyonu, daha önceden sinmiş kokunun yoğunluğu, markanın kalitesi ve koku algı eşiğiniz gibi faktörler çok değişkendir. Bu nedenle, seçim sürecinde tercih ettiğiniz markanın size yardımcı olması önemlidir ve en doğru kararı deneyerek bulabilirsiniz. Ayrıca, ortam kokuları deodorant, parfüm veya diş macunu gibi sürekli kullanılmalıdır. Bu nedenle market sektöründe, temel veya dayanıklı değil “hızlı tüketim ürünleri” olarak adlandırılırlar.

      Evde işinize yarayacak birkaç öneriyle bu bölümü tamamlayalım. Temiz bir alanda ortam kokuları daha iyi hissedilir. Ortam kokusu kullanmadan önce ev tekstillerinin temizlenmesi ve ortamın iyice havalandırılması olumlu sonuçlar doğuracaktır. Bu, maliyetlerinizi de düşürür çünkü daha azı yeterli olur. Evcil hayvan besleyenler ev tekstillerinin temizliğine daha fazla özen göstermelidir. Dolap ve raflar düzenli olarak havalandırılmalı, seyahate çıkarken dolap kapakları açık bırakılmalıdır. Çöpler bekletilmeden atılmalıdır. Lavabo süzgeci ve tuvalet fanı temizlenmelidir. Giderden kötü koku geliyorsa tesisatçıyla görüşülmelidir, geçici çözüm olarak kırılmış buzlar gidere dökülebilir. Ortam kokuları buzdolabına konmadan, güneş ışığından ve sıcaktan uzak tutulmalıdır; tuvalet ve nemli ortamlarda saklanmamalıdır. Koruma koşulları, zeytinyağı muhafaza etmekle benzerdir.

      Konumuzla tam alakası olmasa da bazı kokuların hayvanlar üzerindeki etkileriyle ilgili kullanım alanlarını paylaşmak istiyoruz. Derleme bilgilerdir, geçerliliğini test edilmemiştir:

  •  Türk kahvesi yakıldığında, kokusunun arıları uzak tuttuğu söylenir. Teknelerde bu yöntem sıklıkla kullanılır. 

    Karınca ve hamam böceklerinin narenciye kokusundan rahatsız oldukları belirtilir. 

    Örümcekler ve benzeri bazı böcekler, çürük devekuşu yumurtası kokusundan kaçar. Eskiden camilere bu yüzden devekuşu yumurtası konulurmuş. 

    Sivrisineklerle baş etmek için sitronella (limon otu) kokusu önerilir. Yazın sitronella kokulu mumlar bu nedenle yakılırmış.

Kok!

Siteden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak, çerez politikasını kabul etmiş sayılırsınız.

Kabul