AYNI MEKÂNDA FARKLI KOKU ÇEŞİTLERİ KULLANILIR MI?
Günümüzde genel ortam kokusu kullanım alışkanlığı, ortama tek bir koku çeşidinin hâkim olması yönündedir. Ancak tespitimiz ve önerimiz, farklılığın monotonluğu kırıp ortama çeşit zenginliği katmasının hem siz hem de ziyaretçileriniz için çok daha hoş olacağıdır. Bu, yemekte de öyle değil midir? Yemek yaparken sadece soğan kokması yerine biber, sarımsak ve soğanın birlikte kokması yemeği daha çekici kılmaz mı? Ortam kokusunda da benzer durum söz konusudur. Misal, bir evin ve ofisin tamamen yeşil çay kokmasındansa, salondaki koku makinesinde yeşil çay esansı ve tuvaletteki çubuklu kokuda Marsilya sabunu kokusu tercih edilmesi çok daha etkileyicidir. Unutmayın burun yorulması nedeniyle belli bir süre sonra siz ve misafirleriniz aynı kokuyu zaten fark etmeyeceksiniz. Belli bir süre kokladıktan sonra aynı kokuyu almaya devam etmeyiz. Bu durumu muhakkak defalarca yaşayıp deneyimlemişsinizdir. Üstünüzdeki parfümü sizin dışınızda herkesin fark etme sebebi tam da budur. Aslında burnumuz sürekli koku alır fakat beynimiz -eğer bir güvenlik sorunu yoksa- kokuyu işlemeyi bırakır. Bu da bize “koku almıyormuşuz” gibi yansır. Dolayısıyla belli bir zaman sonra burnumuzun aldığı kokuyu hissetmemeye başlarız. Buna “burun yorulması” deniyor. Fakat burnumuz bu haldeyken de farklı kokuları alabiliyor. Bu yaşanan durum, bakış açısına göre iyi veya kötü diye nitelendirilebilir. Belli bir süre kokladıktan sonra beğenmediğimiz kötü kokuları alamamamız gibi sevdiğimiz güzel kokular için de maalesef aynısı geçerli.
Hazır yeri gelmişken burun yorulmasıyla ilgili bir varsayımımı paylaşmak isterim. Mutfakta muhafaza edilen yemek, peynir veya farklı gıdaların kokularını burun belli bir zaman sonra alıştığından, fark edemeyecektir. Buna rağmen mutfağa girdiğimizde “iştahımızın açılmasının” bir sebebi de beynin kokuyu bildirmeyi durdurmuş olduğu halde, iştahı halen tetiklemesi olabilir. Yani siz yemek kokusu almadığınızı zannediyorsunuz halbuki mutfak kokuyor ve bu iradenizi kırıp iştahınızı açıyor. Bu sebeple diyet yapanların mutfağı devamlı havalandırmasını, mutfaktan farklı ve havalandırılmış bir yerde yemelerini öneririm.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Örneğin salonda kokan yeşil çay eğer diğer alanlarda da kokuyorsa belli bir zaman sonra bu kokuya burnunuz alışacaktır. Halbuki tuvalette farklı bir çeşit koku kullanılmış olsa, oraya girildiğinde de kokusu hissedilirdi. Dolayısıyla mekânlarınızı daha çekici kılabilmeniz için şiddetle tavsiyemiz, tek bir çeşit koku yerine sevdiğiniz farklı çeşitleri birlikte kullanarak ambiyansa zenginlik katmanızdır. Önerimizi deneyip, yarattığı farkı bir yaşayın deriz. Tabii alanın büyüklüğü de önemli çünkü küçük bir odaya birden fazla ürün koymak gereksiz olacaktır. Bu durumda yukarıda yazdığımız gibi evin farklı odalarında değişik koku çeşitleri tercih edebilirsiniz. Oda gibi bölümleri olmayan, düz duvarsız bir yerde farklı koku çeşitler kullanmanız için alanın çok büyük olması gerekli, örneğin otel lobisi gibi. Birden fazla koku makinesi kullanıyorsa, koku çeşitleri birbirlerinden farklı olsun ki daha etkileyici bir ortam yaratılsın. Aklınıza hemen şu soru gelebilir: Koku çeşitleri havada karışmayacak mı? Hayır, havada karışmazlar. Bir not: Farklı çeşitleri kullanırken kapıda yani hava sirkülasyonunun daha fazla olduğu yerde hafif olanı kullanmayın, hava akımı nedeniyle etkisi daha az hissedilecektir. Elinizde iki makine olduğunu varsayalım, esans çeşitleriniz de sandal ağacı ve yeşil çay olsun. Sandal ağacını kapıya daha yakın olan makineye, daha hafif olduğu için yeşil çayı ise içeridekine koymanız daha verimli kokulandırma yapmanızı sağlayacaktır. Makineler birbirlerine olabildiğince uzak dursunlar, böylece daha geniş alanı kokulandırabilirsiniz.